4 Mezarlı Tümülüs Kazısı
Bu konuda adı geçen Tümülüs’ün çapı yaklaşık 30 m. yol kotundan tepe noktasına olan yüksekliği ise 5 metre olarak belirlenmiştir. Aşağıda 1 ve 2. resimde görebilirsiniz. Maki örtüsü ile kaplı bulunan tümülüs yüzeyinde yer yer seramik par çalarına da rastlanmıştır. Tümülüsün üzerinde define avcıları tarafından kaçak kazılar yapılmış üç çukur açılmış ancak mezarlara ulaşılamamıştır.
Öncelikle etrafındaki maki temizlenerek belirgin bir şekilde ortaya çıkarılan tümülüste kazı çalışmaları, T-I, T-III, T-II ve T-IV açma alanı sıralamasında sürdürülmüş ve her bir açma, ortadan geçen bir radyanla bölünerek basamak şeklinde, kademeli olarak açılmıştır (Resim: 3). Kırmızı ve gri renkli irili ufaklı traverten taşlarından oluşan ve tümülüsü meydana getiren moloz yığınında seviye inme çalışmalarına T-I açmasının batı sınırından başlanmıştır.
Kuzeydoğu’daki son kazılan çeyrek daire diliminde yer alan T-IV açmasında sürdürülen seviye inme çalışmaları sırasında, doğu-batı doğ- rultusunda yan yana sıralanmış insitu 3 adet lahit tipi mezar açığa çıkarılmış 4. resme bakarsanız görürsünüz, ve M-1, M-2 ve M-3 olarak numaralandırılmıştır. (5. resim)
Açılan Tümülüsteki Mezarların Yapısı
Lahit tipi mezarlar, monolit olmayıp, yine tümülüs dolgusunda olduğu gibi traverten taşlarından, irili ufaklı molozlarla ve çakıl taşı katkılı kireç-kum karışımı harçla örülerek yapılmıştır. Dikdörtgen tekne
ve buna oturtulmuş beşik çatılı, akroterli üst örtüden oluşan lahit tipi mezarların üzerleri sıvalıdır. Doğu dar cephelerinde apsidal birer niş yer almaktadır. (6.Resim) Lahit teknesinde kabaca işlenmiş ve kısmen düzleştirilmiş 3-4 sıra yassı traverten molozlar kullanılmıştır. Köşeleri oluşturan taşlar 90 derece açı yapacak şekilde düzgün olarak tıraşlanmıştır.
Beşik çatılı, akroterli üst örtünün yapımında ise oldukça büyük yassı ve kabaca iş- lenmiş traverten taşlar kullanılmıştır. Bunlar üçgen şeklinde birbirine yaslanmak suretiyle iç çatıyı oluşturur. Beşik çatının dış yüzeyinde ise yine çakıl taşı katkılı kireç-kum karşımı harçla tutturulmuş büyük yassı traverten taşlar ya balık sırtı şeklinde birbiri üzerine bindirilerek ya da aralarındaki boşluklar küçük moloz taşlar ve harçla doldurulmak suretiyle inşa edilmiştir. Mezarların üst yüzeyi harçla ikinci kez sıvanarak düzleştirilmiş, böylelikle mezar monolit bir görünüme kavuşmuştur.
İlk Mezar
İlk mezar 3 mezarın en kuzeyindedir. 2.85 metre. uzunluğunda, 130 cm. genişliğinde ve 120 cm. yüksekliğindedir. Doğu dar cephesinde yer alan apsidal niş, 20 cm. genişliğinde ve 14 cm. yüksekliğindedir. Köşe ve alınlık akroterleri ele geçirilmemiştir.
Mezara girebilmek için teknenin bitiminden 80 cm. kadar inilerek, kuzey uzun kenarı önünde oval bir giriş kapısı açılmış, buradan alt kısmında yer alan dolgu toprak boşaltılarak, -1.38 m. seviyesindeki gömüye ulaşılmıştır. Gömü, batı–doğu doğrultusunda iki tarafı ana kayanın şekillendirilmesiyle oluşturulmuş mezar çukurunda sırt üstü yatar vaziyettedir. Başı hafif güneye dönüktür. Sol kol, gövdeye paralel olarak ayaklara doğru uzatılmış, sağ kol ise dirsekten bükülü vaziyette karın hizasındadır. Ayaklar birbirine paralel olarak doğu doğrultusunda uzanmıştır. İskeletin bütününe yakını korunmuş vaziyettedir. Buluntu olarak, duvar diplerinde ve gömünün etrafına belirli aralıklarla yerleştirilmiş 11 adet demir çivi ele geçirilmiştir. (Resim: 7, Çizim: 1) Yapılan incelemelerin sonuçlarına göre, iskeletin 33-45 yaşlarında bir erkek bireye ait olduğu tespit edilmiştir.
İkinci Mezar
2. Mezar 1. mezarın yaklaşık 19 cm. güneyindedir. Sıvası ve alınlık akroterleri ile güneybatı köşe akroteri korunmuş vaziyettedir. Kopmuş olarak ele geçirilen kuzeybatı köşe akroteri ise restorasyon çalışmaları
sırasında yerine konulmuştur. 2. mezar, aynı zamanda üst sıvası en iyi korunmuş olan mezardır. Doğu-batı doğrultusunda uzanan mezarın uzunluğu 2.82 metre, doğu dar cephesinin taban genişliği 1.41 metre, köşe akroteri dahil yüksekliği ise 108 cm. dir. Doğu dar yüzde yer alan nişin üst kısmı apsidaldir.
Mezara batı cephe önünde –130 cm. derinliğinde bir koridor açılarak girilmiştir. – 2.15 metre derinliğinde ulaşılan gömü, batı–doğu doğrultusunda iki yanı ana kayanın şekillendirilmesiyle oluşturulan mezarda sırt üstü yatar vaziyettedir. Kafatasının üst kısmı ezildiği için dağılmış durumdadır. Kol ve bacak kemikleri, iki yanda birbirine paralel olarak uzanmıştır. (Resim: 8, Çizim: 2) 25-35 yaşlarında genç erişkin erkek birey olduğu tespit edilen gömü, M-1 mezarındaki bireye göre daha kısadır. Kafatasının üzerinde ölüm sonrası oluşmuş deformasyon mevcuttur. Duvar diplerinde ve gömünün etrafında belirli aralıklarla yerleş-
tirilmiş 14 adet demir çivi ele geçirilmiştir.
Üçüncü Mezar
3. Mezar 2. mezarın 78 cm. güneyindedir. Doğu-batı doğrultusunda uzanan mezarın uzunluğu 2.84 m.dir. Doğu dar cephesinde, yine üst kısmı apsidal bir niş bulunmaktadır. Mezarın köşe akroterleri korunmamıştır. Mezara batı dar cephesi önünde açılan – 120 cm. derinliğindeki bir koridorla girilmiştir. -1.92 m. derinliğinde ulaşılan gömü, batı–doğu doğrultusunda iki yanı ana kayanın şekillendirilmesiyle oluşturulmuş mezara sırt üstü olarak yatırılmıştır. İskeletin bütününe yakını korunmuştur. Kol ve bacaklar birbirine paralel olarak doğuya doğru uzanmaktadır. (9 Resim, 3. Çizim) Bireyin 33-45 yaşlarında genç erkek erişkine ait olduğu tespit edilmiştir.
Duvar diplerinde ve gömünün etrafında belirli aralıklarla 14 adet demir çivi ele geçirilmiştir. Kafatasının kuzeyinde, mezarın kuzeybatı köşesinde 1 adet açık yeşilimsi-gri renkte cam şişe, parçalı olarak açığa çıkmış ve restore edilmiştir. 3. mezarın 50 cm. güneyinde, öbek halinde hayvan kemiklerine rastlanmıştır. At olduğu anlaşılan çene, diş ve kürek kemiği, belgeleme çalışmalarının ardından kaldırılmıştır.
Dördüncü Mezar
4. Mezar 1. mezarın 120 cm. kuzeydoğusunda yer alan ve yüzeyde belirgin olarak seçilen, yan yana sıralanmış ikisi büyük, biri küçük toplam 3 adet traverten taş sırası önünde 70 cm. x 180 cm. ebatlarında bir sondaj çukuru açılmıştır. -1.90 m. seviyesinde kafatası açığa çıkmış ve kazı çalışmaları bu seviyede batıdan doğuya doğru kafatasına ait iskeletin belirginleştirilmesi şeklinde sürdürülmüştür. İskelet batı- doğu doğrultusunda tabandan + 35 cm. yükseklikteki mezar içerisine sırt üstü olarak yatırılmıştır.
Bir çocuğa ait olduğu düşünülen iskeletin önemli bir kısmı korunmuş olup boyu 1.30 m. dir. Kollar gövdenin iki yanında, bacaklar ise birbirine paralel şekilde doğuya doğru uzatılmıştır. (Çizim: 4) Buluntu olarak, duvar diplerinde ve gömünün etrafına belirli aralıklarla yerleş- tirilmiş 12 adet demir çivi ile birlikte ayrıca dolgu toprak içerisinden korozyona uğramış 1 adet bronz sikke ele geçirilmiştir.
Ulaşılan mezarlardaki ahşap katkılı demir çiviler, gömülerin mezar içerisine ahşap taşıyıcılar üzerinde taşınarak mezara bırakıldığını düşündürmektedir. Roma Döneminde yaygın olarak karşımıza çıkan, mezarlara mezar hediyesi ve sikke bırakma geleneğinin aksine, sadece tek bir mezarda, mezar hediyesi olarak bırakılmış olabilecek bir tek buluntuya rastlanması, artık paganizmin son dönemlerinin yaşanmakta olduğuna işaret etmektedir.
Kısacası boş çıkan tümülüste olabilir bunuda definecilerin bilmesi gereklidir. şu var tümülüsten çıkan her bir lahit ortalama 10 milyon dolar civarlarındadır tabi bu duyduğumuz rakam gerçekte lahit fiyatı şudur demek zor. Değerli defineci arkadaşlarım, Tümülüs yapılar birinci derecede sit alanıdır. Verdiğim bilgiler sadece paylaşım, bilgi ve tanıtım amaçlıdır. Lütfen kaçak kazı yapmayın.