Kapı Kaya ve Kartal Kaya

Kapı Kaya ve Kartal Kaya

KAPI KAYA; Güğümden su döken kızı buraya kabartma olarak yaptık, bu kızın suyu döktüğü yerde bir arşın derinlikte üç bin dokuz yüz adet beşi birlik var olup üç adım önünde beş bin dokuz yüz adet mahmudiye vardır. Kapı kaya geçidine yan yana yedi kişi dursun geçit kapanır, kapı kayanın sağ tarafında kiremit ocağı vardır, bu ocakta iki bin okka gümüş mevcuttur. Kapı kayanın sol tarafından dere geçer, kapı kayanın solunda üç buçuk arşın uzunluğunda yılan resmi görebiliriz, bu yılanın altı mahzendir.

Kapı kayadan geçtikten sonra yedi keseciler ( keçi deresine ) indik, yolu kaybetmemek için yol boyuna kırk bir adet kılavuz taşı diktik. Bu taşların otuz dokuzuncusu putludur, ve altına dokuz yüz okka gelen bir kazan yerleştirdik. Kapı kaya Sarıgöl çatal kaya tam kırk beş dakikadır, nihayet bu yolda ikiye ayrılır, birinci yol arpa tarlası mevkine gider, LEFTERİN yoludur ikinci yol şahin ve kartal kayaya gider. Şahin kayanın ortasındaki mağara küçüktür, mağaranın kapısının altında kurşunla çakılı dört çingene çivisi vardır, bu mağaraya! Basamakla girilir, birinci basamağın altında bir bakır altın paramız mevcuttur.

Mağaranın içinde sol tarafta bir ocak yanmıştır, bu ocakta bir heybe beşi birlik mevcut olup, açılan tünelden sonra yedi basamakla büyük bir meydanlığa inilir. Burada kurşunla kaplı SARI RECEP in cesedi ile karşılaşırsınız, cesedin altında yüz yirmi okka paramız gizlenmiştir, aynı yerden yığmanın mahzenine inilir. Tuzaksızdır karbon zehirine dikkat, buradaki yığının üzerine bir buçuk cm kalınlığında konstantin zehiri vardır. Bu mağaranın kapısının solunda bir duvar var, bu duvardan yüz yirmi bin okkalık odaya girilir, DİKKAT ! tuzaklıdır.

KAPI KAYA DEVAMI

Kapı kayada ana kayaya kabartma olarak resimlenmiş güğümle su döken kız resmi vardır suyun döküldüğü yeri 1.5 metre kazar isen ondörtnin otuz üç adet mahmudiyeyi elde edersin suyun döküldüğü yerden doğuya doğru 1.23 metre ölçüp kazarsan 3800 adet beşibirlik elde edersin daha ilerde keseciler deresine ineceğiz buralarda yoldan sapılmaması için yol boyunca 41 adet kılavuz taşımız vardır bunlar sıvalı içi doludur bu yolun ikiye ayrıldığı yerde AYRAN PINARI mevkinde şahin kaya var.

Pınarda taş üstünde 3 ayaklı karaca resmi vardır bu taşın altında bir kazan parası mevcut ayran pınarı karşısında şahin kaya AYRAN PINARI ile şahinkaya arası 40 dakika çeker ŞAHİN KAYA yı isbat etmek için 14 çerçeve vardır yedisi 11 cm derin diğer yedisi 21 cm derindir ayran pınarının güneyinde kalır ayran pınarının olduğu köyün eski adı LAZARADIR yeni ismi ise TAZ ALİ dir ayran pınarının suyu içilmez ŞAHİN KALE nin gündoğusunda yapma kale vardır burası şahin kaledir burada bir çok yazılar görebiliriz altı ise tüm mağaralıktır kapıkayada 2 kız birbirlerinin başlarına çember örter vaziyette yine bu arada ufak bir kız çocuğu koluna su testisi takmış su getirir şekildedir.

Kalenin dibindeki mağaralarda kapı ağzında koyun makası bulunan mağaranın içinde POP MARTİN in 14 kağnı arabası bulunan eşya ve parası vardır buralara yolu düşenleri saptırmak için yol boyuna 12 adet taş diktik nihayet eski bağdat yoluna çıkar buradan EFEM köprüsüne ineriz bu köprü tek kemerlidir LAZARA köyüne doğru 14 adet taş dikilidir bazılarında işaretlerimiz vardır 7 ve 9 uncu taşın üzerinde bir fincan resmi vardır bu taşın altında bir kazan paramız mevcuttur bulacak olursanız bir tanesinin farklı olup rengininde değişik olduğunu anlarsınız

  • Not: Şakin kaya ile kartal kaya aynı kaya olma ihtimali vardır.

KARTAL KAYA

Kartal kayada ise bir kartal süzülür şekilde durur, kartalın altında bir yuva vardır, bu yuvada on iki adet elmas ile bir kazan paramız mevcuttur. Yuva ile kartalın arasına sarı bir gül yapılmıştır, bu gülde o civarın haritası gizlidir. Kartalın arkasında iki adet tekne vardır, teknenin birisi gümüş diğeri ise altın paralarla doludur. Kartalın bulunduğu mağaranın kapısından girerken, sağda çerçeve resmi olan siyah bir taş görürüz. Bu taşın altında bir kazan altın para ve ziynet sakladık. Kazanın altından çok eski dönemlere ait mahzenlere girilir. Burada bulunan kurt tuzaklıdır, buranın miktarı da hesabı da bilinmez. Ekomedya ve Bitinya krallarına aittir, mağaranın ortasında sıçan çukuru vardır, bir imside sıçal çukurudur.

Mağaranın tavanında bilek kalınlığında bir halka vardır. Bu halka çekildiğinde tamı tamına yirmi dört saat akacak kadar altın vardır. Bu varlığı biz on yedi günde bin iki yüz kişi ile depo ettik, halka yerden on iki arşın yüksekliğindedir. Mağaranın sağında bir kuru duvar vardır, bu duvardan içeride sene Rumi 1210 miladi 1794 te çalınan bütün darphane makineleri hesabı bilinmeyen külçe ve heykeller buraya depo edilmiştir. Duvarın arkasında kurşunla kaplı kapılar var, buradan girmek fevkalade zordur kayanın üzerinde dört köşe bir teknenin üzerinde, matkap delikleri vardır bu tekneden rahatlıkla dört yüz basamakla bu odaya girilir, tuzaksız ve tehlikesiz kapıdır.

Kartal kaya karşısında bir sivri kayada ağzı açık fırına benzer bir mağara görülür. Kapısında kabartma bir koyun çanı vardır, bu çanda beş yüz okka paramız gizlidir. Dört köşe sofranın altında yedi kat mahzen vardır, diğer yol ise berber damları önünden geçtikten sonra merkeze hükümetlik yapmış Osmanlı kasabasına gider. Bu berber damının altında dört adet oda dolu durumdadır. Bu varlık bitinyalılara aittir, bu yol son derece uzun bir yoldur ve daima eski yolu takip ederek, yolun sol tarafından gidersek sandık biçiminde bir mermer kayası görürüz. Bu mermer sandığın içinde oldukça çok ziynet vardır, bu yol boyunca çok aldatıcı işaretler ve putlar yaptık. Birbirini takip eden çok rezilane nişanlarımızı göreceksiniz, bu yolla hakiki kurt veya çatal tepeye çıkarız. Çıkarken de kesme kayalar arasında tepenin orta kısımlarında yolun dibinde yatar bir kayada büyük bir kurt resmi var. Kurdun ağzı açık ve salyaları akar vaziyettedir, bu kurt ana mahzen kapağıdır, buraya yakın bir dibek taşı içinde Wolçanın mühürlü putu birde insan kafası vardır, bir kılıç resmi yapılmıştır. bu dibek taşından kurt tepenin mahzenine inilir. Bu kapıda tuzaksızdır.

Karşısındaki yolu takip edince, doğru tepe üzerine çıkarız. Burada sivri bir mezar vardır, bu mezarda karışık altın ve ziynetle doludur, buradan bir kuyu açılarak bir mahzene inilir, Hersek komutanının bütün zenginliği buradadır. Aynı yolu takip edersek merkeze hükümetlik yapan, Osmanlı şehri HÜDAVENDİGAR kasabasına gideriz. Deve bağırtan yokuşunu tırmanırız, bu yokuş HÜDAVENDİGARA bir buçuk saat çeker. Bu yokuşun hakim bir yerinde üç deve resimleri vardır, biri çuval yüklü ikincisi sandık yüklü üçüncüsü semersiz arkasına bakar vaziyette. Her iki devenin yükleri doludur, bunun ilerisinde tatlı bir yokuş var, biz bu yokuşa PAMUKÇU yokuşu dedik.

Pamukçu yokuşunda yedi adet tarafımızdan dikilmiş taşlarımız vardır. Ortadaki taşın altına bir bakır para koyduk, yokuşun üzerinde bir DAMA taşı vardır, bu dama taşının altında bir mahzenimiz vardır. Aynı dama taşının iki yüz adım uçurum tarafında iki mezar vardır. İkisi de ziynet doludur, pamukçu yokuşunun bitim noktasında, bir balık, bir ok var, balık oka bakar konumdadır. Bu işaretler dama taşı ve mezarların işaretidir. Orada bir değirmende vardır, bu dere kuru deredir ve değirmende ŞEYTAN DEĞİRMENİ dir, değirmenin altında bizden önce kalma çok büyük ve muhteşem bir mahzen var, biz bu mahzene hiç el sürmedik, bu dere karacalar köyünün yakınından ve arkasından geçer, bu derede ayrıca bir posta güvercini olduğunu görebiliriz. Bu güvercin benim bütün servetimi gösteren haritamı muhafaza eder.

Muradiye köyü yakınlarındaki kayalarda bir gelin alayı gelin atın üzerinde atın ayağı kırık yerde bir mezar vardır. Çalgıcıların önde bulunduğu bir siyah taşta susam tavası oyuklar olduğunu gayet güzel bir şekilde görebiliriz. Ortadaki taşın üzerindeki tavanın altında da yine çok büyük mahzen vardır. Burası ayı deresine yakındır, gelinin sandığında oldukça değerli ziynetler mevcuttur. Sepetindeki varlık çok eski antikadır, resimde var olan tüm kabartma kısımlar boş değildir, burasıda yine ayı deresine yakındır. Ayı deresinde çok bol miktarda resimler vardır, çoğunluğunu domuz resimleri oluşturmaktadır. Derenin orta kısımlarında su yarıntısı karşısında altın ocağı suyu karışıntısı ile sarp derenin birleştiği yerde bir burun vardır, bu burunun en sarp yerinde yüksekçe bir oturak ve bir değirmen kayası dört köşesinde dört put olduğunu gözleriz, her putta yüz er adet altın paramız vardır.

Değirmen kayasının altında büyük bir mahzenimiz vardır, bu dere uzun Hasan deresidir. Ayrıca bu derede birde değirmen var, bu dere ile aynı ismi taşır yani uzun Hasan değirmeni. Bu değirmenin üzerinde korkunç bir kaya üzerinde kurt resmi vardır, bu kurt resminede bir miktar mücevherat gizledik. Kurt resimli taş kılavuzludur, bu kaya değirmenin üzerine düşecek şekilde, değirmenin ön kısmında manda gibi siyah bir kaya var, bu kayanın üzerinde yine bir kurt resmi olduğunu görebiliriz, burada oldukça bol miktarda mücevherat vardır. Buraya çok yakın bir kayada bir topal geyiği görebiliriz, işte gerçek bölgemiz buradan başlar. Deniz generali İzmit ak meşe köyünden ermeni hacı torusun oğlu manok bey korsan çete başı Timoryanidir. Sol merkezimiz yeşil dağ dır, iskele kasabası denizden merkezimizdir.

  • Bahsettiğimiz yerler bir yerde aranmaz araları çok menzilli ve geniştir. Bu köyler on üç kasabaya taksim edilmiştir, her bir kasabaya dörder köy düşer. Yedi baskılı kaya diye bir kaya vardır, bu kayada Wolçanın mühüründe kendisine ait bir para vardır, bu yedi baskılı kayada oldukça büyük bir mahzen vardır. Eski eserlerin tümü buraya konmuştur.

Bu değirmene bin adım mesafeden bir pınar gelir, pınarın arkası kuru duvarla örülmüştür, bu duvarın arkasında üç yüz okka çeken bir kazan para konmuştur. Bu pınarın ismi doğu pınarıdır, bu değirmen üç tepenin arasında oldukça derin çukur bir yerdedir. Ortadaki tepenin üzerindeki taşlar yatan koyunlar görüntüsünü vermektedir.

Kapı kayanın sol tarafında eğer görebilirseniz kabartma olarak yapılmış Bizans resmi görürsünüz Bu güğümden su döken kız resmidir suyun döküldüğü yeri bir metre yirmi üç santim kazarsan on dört bin otuz üç adet mahmudiye altını yerleştirilmiş olduğunu görürsünüz bir metre yirmi üç santim doğuya ölçüp burasını aynı şekilde kazarsan tencere içinde üçbin sekizyüz adet beşibir yerde ve bir gümüş toka bulursunuz keseciler dersine inerseniz yol boyunca yapılmış dört adet kalıptan çıkma kılavuz taşını görürsünüz bunlar tarafımızdan dikilmiştir iki metre seksen santim. İstavrozludur içleri oyuk olup doldurulmuş olan sıvalıdır ağız kısımları toprağın içinde ters gömülüdür çıkarın bakın ve dünyalığınızı alın tabi alexandır tarafından ellenmemiş ise eğer…

Saatler süren yolculuğumuz oldukça yorucu geçiyordu petrov ve sebastiyan yol boyunca on üç tane kartal avladılar bir köylü bize burası çok akıl almaz bir yerdir dikkatli olun dedi; yaşı seksen beş civarındaydı; ne demek istediğini kendisi daha iyi bilirdi herhalde; tam sağlam bir mevki bize göre dedik sırtımızı kartal kayaya döndük sivri taşlık bir kayalık yer gördük; yanıma birkaç emanet ve üç dört adam alarak burayı taradım fırına benzeyen bir mağara gördük bu mağaranın karşısında emanetlerimizde içersinde sekiz yüz adet karışık altın bulunan kabartma bir koyun çanını görürsünüz işareti taşlardandır ikinci yolu izlersek bu yolda edirne vilayetine gider; burası Osmanlılara hükümet merkezliği yapmıştır çok uzun bir yoldur yol boyunca sağ ve sol cenaplarda beyaz ve sandık biçiminde taşlar vardır sağ cenaptakilerinin bazılarında istavrozlar vardır horasanlıdırlar her birinde bin adet karışık altın olup üçünde ihmal edilmeyecek meblağım mevcuttur. Aynı zamanda kılavuz taşları olup uçları tarafımızdan kahya ile birlikte kırılmıştır.

KUMPANYA BİRLİK DEĞİRMENİ (ARKACIK DEĞİRMENİ)

Kumpanya birlik değirmeni kapı kaya ya on dakika çeker, sarı göl kırk beş dakika çatal kaya bir buçuk saat, sarı meşelikten öküzler kırk beş dakika çeker. Bu değirmenden kırk beş dakika aşağıda yedi at bağlama yerleri mevcuttur, yedi at bağlanan yerde yedi adet yemlik ve taştan oyma yedi adet tokalarda vardır. Tabanı taş kaldırım döşelidir, ortadaki siyah taşın altında bir bakraç altın paramız gizlidir. Yedi atlı ahırın kapısına sırtımızı verirsek karşı yöndeki kayalarda Wolçan Alibey ve hanımını görebiliriz. Wolçanın kolunda bir bastonu gözleriz, bu resmin güzel yapılmış olması sebebi ile bastonun ucunun gösterdiği tam tabanda yani yerde gömülü bir kazan Bizans altın parası gizlidir.

Değirmende dört adet kiriş delikleri vardır. Bu değirmene üç basamakla girilir, birici basamakta bir bakraç paramız altın vardır, değirmenin sağ duvarında yedi adet elbise asacak delikler vardır. Bu deliklerde üç adet para var, değirmenin sol duvarında yedi adet ters sekiz rakamları altında, bir ocak yeri ocağın altında yine bir bakraç paramız gizlidir. Değirmenin ortasında ise yerde, bir üçgen yani muska bu taşın altında yedi kulplu bir kazan altınımızı sakladık. Bu kazandaki para otuz ton civarındadır, altı metre derinlikte taş kılavuzludur.

Kapının önünde binek taşının ön cephesinde, kaya üzerinde çapraz tüfek resmi gözümüze çarpar, bu taşın altında da yine bir bakraç paramız gizlidir. Değirmenin arkasında beş metre yüksekte bir köpek budunu görebiliriz, bu resimde yedi adet Kibriya mevcuttur. Bu taşın az önünde bir el kahve çekme değirmenin de de bir miktar paramız gizlidir. Bu taşta bulunan köpek budunda on dakika çalışan on dakika duran çark sesini dinleriz. Duyduğumuz bu ses altı metre derinlikten gelen değirmenin sesidir. Bu değirmen benim özellikle ve de son derece zarif ve büyük dikkatle kendim için yaptırdığım ve sade som altından olan değirmenimdir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ