Gizemli Defineciler

Gizeme bu denli meraklı bir topluluk olan defineciler arasında paranoyaya varan inançlara sıkça rastlamak mümkündür, mesailerinin büyük bir kısmı işaretleri ve izleri çözmek üzerine kuruludur. Farklı batıl inançların, kulaktan dolma bilgilerin definecilerin karar alma aşamalarında ciddi rolü var. Taşların ve kayaların üzerindeki su çatlaklarının, yosun izlerinin ifade ettiği anlamlar definecilerin dünyasında bitmek bilmeyen sohbetlere konu olur.

Herhangi bir kaya üzerindeki rastlantısal bir çizgi bir anda 7 basamaklı merdivenden mahzene inilir veya kral mezarı işareti olabilir. Yerin sadece 20 cm altını tarayabilen dedektörlerle yapılan üstün körü bir araştırmanın ardından metrelerce kazı yapılmasına neden olabiliyor. Buna benzer evde kendi imkanları ile yaptıkları boşluk bulma çubukları ile yer tespit edip metrelerce kazı yapmalarına nedendir. Definecilerin bu noktada zararsız gibi görünen tutkusu korunması gereken tarihi merkezler olunca korkunç neticeler veriyor.

Yıllar önce gayrimüslimlerin terk ettikleri evlere izinsiz giriliyor, evdeki eşyaların diziliminden var olmayan bir hazinenin yerine hükmediliyor ve evler temellerine kadar kazılıyor. Anadolu’da kilise apsislerinin büyük bir kısmı apsis altında para saklandığına dair mesnetsiz inançla kazılmış, tahrip edilmiş durumda.

  • Deli saçması komplo teorilerinin giderek normalleştiği ve meşrulaştığı Ülkemizdeki düşünce iklimi definecilik gibi gizemciliğe dayanan talan hareketlerini besleyen önemli bir kaynak. Ana akım televizyon kanallarında, devletin yayın organlarında dahi kendisine yer bulan okültist programlar, sırlar dünyasından hitap ettiği izlenimi yaratan popüler kültür ürünleri defineciliğin Türkiye’de edindiği olumlu yeri sağlamlaştırıyor.

Definecilik dünyasında bu tip yayınların etkisi çok yüksek. Papaz büyüleriyle kapanmış sırlı hazineler, bir kayanın üstüne ikindi vakti kaç kuşun toplandığından yola çıkıp altın küplerinin kaç metre derine gömüldüğünün yorumlanması ya da cinler tarafından kazı yapılan alandan kovulan defineci ‘tanıklıkları’ bu dünyada son derece olağan karşılanıyor. Bu tip gizemci anlatılara “Define İşaretleri” ismiyle oluşturulmuş sosyal medya grupları ve forumlarda rastlanabiliyor.

Kutlu Geçmiş

Türkiye’de son yıllarda hummalı bir çalışma ile inşa edilen ‘kutlu geçmiş’ düşüncesi definecilikle paralellikler gösteriyor. Bu kutlu geçmiş tasavvuruna uygun şekilde tasarlanıp pazara tüketim malzemesi olarak çıkan ‘tılsımlı’ yüzüklere, derin anlam ifade ettiğine inanılan işaretlere sahip objelere muhafazakar dünyada yoğun bir ilgi duyuluyor. Meşruiyetini tarihsel, ilahi kaynaklardan alan bir iktidarın arzusu aslında Türkiye’de yaşayan pek çok insanın definecilerle birlikte aynı yeri kazdığını gösteriyor.

Tarihi eserlere ve geçmişe duyulan ilgi aslında estetik kaygılardan ya da koleksiyon-erlikten beslenmiyor. Türkiye’de tarihe dair her şey yalnızca bir iktidar ve güç kaynağı olduğu sürece kıymet görüyor. Bu da definecilerin tarihi bilen ancak bilincine vakıf olmayan insanlardan oluşmasına neden oluyor. İki yıl önce Batman Baraj Gölü’nün çekilmesi ile bölgedeki Ermeni mezarlığının definecilikle meşgul olmayan köylülerce kazılarak yağmalanması bunun basit bir örneği.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ