1876 Yeniçeri Ayaklanması, Eşkiyaların Kaçışı

Karaköy kuru çayırdan yol alındığında öyle bir yere geldik ki burası kurt kalesine yakındır. Burada tahtalı köyü deresim (dersim olabilir) köyü Çerkez köyü buraya yakındır. Kurt kalesinin zirvesine odalar yaptırdık ve yanına kireç kuyuları açtık bu kireç kuyularına mallarımızı koyduk. Ve (kil veya kıl) ile kapattık. Zirvedeki odalarda yüklerimizi ocak içine kapattık. Tahtalı köyünde tahtalı kilisesi vardır. Burası 2 kat olup alt katı mahzendir. Mahzeninde çeşitli putlar vardır. Çerkez köyden dar dereden kuru balçık deresine yol aldık. Kuru dereden yol aldığımızda (çotulu veya çatılı) taşa vardık. Çotulu taşta ak kaleye gidilir. Ak kalede 133 oda vardır. Bu odaların bir birine geçişi yoktur. İskele yoluyla bu odalara ulaşılır. Büyük odanın örme duvarları içten horasanlı olup arka bölgeye geçidi vardır.

(48)

Bu mağaraların tepesinde kenarları kaldırım taşla örülü bir sahte mezar vardır.Mağaraların kesme yuvarlak olanlarında yüklerimizi sedirlerin altına koyduk.Mağaraların güney sırtındaki düz ovada 9 pınarlar vardır. Bunların suyu tek bir yerden olup ayrı ayrı yerlerden akar. Buranın adına 90 veren denirdi. Bu bölgeden giderken güneye aksüt kalesi buradan görünür ve tahta kale Kızıldağ köşk kalesi köşk kışlası buradan görülür. Tahta kalenin zirvesindeki mezara tahtalı ziyareti adını verdik ve nişanladık. Kızıldağın altı çok büyük çarşıdır.buradaki ipek kumaşlar, ipek halılar asır geçsede çürümez. Köşk kışlasına varıldığında doğu yamacındaki sarp kayalarda mumyalı kaya mezarları ve kurşunlu odalara yükümüzü koyup gül ile nişan verdik.

(49)

Akpınar yolundan ak çeşme ovasına yerleştik. Burada 11 ay konakladık. Ak çeşme sırtındaki yaşlı dut ağacının 10 adım karşısında bir tabla taşı vardır. Bu tabla taşının üzeri süslüdür. Bu taşın 7 adım sırtındaki çalılıklı bir kemer mahseni olup içini doldurup nişanladık. Ak çeşmenin su yolları gümüştendir. Güneşin doğusuna varırken orada birde kör pınar vardır. Kör pınarın sırtında düz bir ova ve bir kumlu tepe vardır. Kuru çeşmenin sağındaki kayalıkta bir gizli oda vardır. Odayı doldurup nişanladık. Kum tepenin üstünde bir saray olup sütunları beyaz mermerdendir. Bu sarayın giriş kapısı düz ovadaki ak çeşmenin güney yamacındaki çatal taş altındandır. Girişindeki taşta 18 sıralı hitabesi vardır.

(51)

Bu hitabeli yerden uzun dağlar yolundan giderken yine yüksek bir dağın yanında konakladık. Bu dağın içine 4 küçük 1 büyük havuz yaptık. Yukarıdan batan su büyük havuza gelir yiv yapıp alt kısımdan dışarı çıkar. Ortada büyük havuzun tabanına yükümüzü koyduk. Havuz mekanizmalıdır. Bunun bulunduğu yere havuz adını verdik. Burada havuzun yamaç kayalarda yine çeşitli oda mezarlar mevcut olup sıralı ve kuş resmi olarak nişanlıdır.

(52)

Oradan yol aldığımızda vardığımız bir köyde insanların çok çalışkan olduğundan buraya yerleştik. Burası uzun yayla sınırlarındadır. Buranın adına hamal köy adı verdik. Hamal köyün tablalı taşlık altlarında çeşitli mağaralar çeşitli mezarlar mevcuttur. Bunların bazılarına yükümüzü bıraktık ve nişanladık. Oradan yol aldığımızda vardığımız ören şehrindeki insanlar inat ve hilebaz olduğundan dolayı burada Avşarlar yaşıyordu ki buraya avşarören köyü adını verdik. Avşar ören köyünde harman kilisesi vardır. Kilisede 6 tandır olup tandırlar yüklüdür ve kapakları tabiatın toprağı ile doldurulmuştur. Dış giriş basamaklarına 2 deve yükünü koyduk ve (yonulu…?) nişanı verdik

(53)

Oradan yol aldığımızda vardığımız bölgede 36 ay konaklama yaptık. Bu ovada hayvancılık ile eğleşirdik ki soranlara kimliğimizi söylememek için malcılık derdik. Bu bölgenin adı (mancılık veya malcılık) olarak kaldı. Burada dere boğazından bulunan (kuru yada kara) tepeye çeşitli mahsenler yaptırdık. Bu mahsenlerde (hayvansal) hayvan şekilli olarak putlar yaptırdık ve bu mahsenlere sakladık ve çıkışındaki burunda (yere olabilir) saplama kayalar koyarak kapattık. Mancılık köyünde birde kilise vardır. Kilisenin adı büyük kilisedir. Burası hem papaz yetiştirir hem ibadet yeridir. Burası tam 4 katlıdır. Mahsenlerindeki kapalı tandırlara yükümüzü koyduk ve karşı yarma kayalıkta çeşitli mezarlar vardır oyma ve kaya mağara mezarlarıdır. Bunları put işareti olarak yüklerini nişanladık.

(54)

Ve yine mancılık köyünde bulunan örmeli taş kayalar var. Buna da 4 kuyular denir. Bu kuyulardan birbirine geçilir. Kuyuların tabanlarına yükümüzü koyduk. Üzerlerini horasanla kapayıp ziftle sıvadık. Duvarlarındaki tokalı taşların arkasında çeşitli putlar vardır. Harman yerindeki örmeli ağıl içinde bir özel kemer oda vardır. Kapısının önünden su akar. Kapısı bir büyük taşla kapalıdır. Bu odanın içine yükümüzü koyduk ve yine göç edip çeşitli yolculuklara başladık. Kervanımızın geçmediği yerler kalmamış gibiydi. O bölgelere alışıyorduk. Yolumuz üzerinde vardığımız topaktaş mevkiine yerleştik. Topaktaş ismini de o köye verdik. Burada 14 ay obalaştık. Mahiyetimin katırlarının bulunduğu yere katır ağılı adını verdik.

(55)

Buradan karşıya bakılınca uzun hasan dağı görülür. Bu uzun hasanda duvar şeklinde dikili sarp taşlar vardır bu taşların altında 63 tünel birbirine bağlı olup tek bir mağaraya bağlıdır. Bu mağaranın adına zaman mağarası yani kara mağara denir. Bu mağara içindeki köşeli direklerin içlerinde yüklerimiz vardır. Direkler 26 adettir. Karşısında bulunan oda ovuğundan ılık bir su akar sonradan biz burayı hamam yaptık. Biz buralardan gidince buranın adına kara hamam adını verdiler ve bizim yolumuz üzerinde bulunan çağlayan köyüne varmıştık.

(56)

Buradan yol aldığımızda çamurlu dere mevkiinden bakıldığında çömlekçi dağı görülür. Bu dağın üstüne çıkıldığında doğuda meşeli dere batıda çağlayan köyü güneyinde hozan (yada hazan) kalesi ve kuzeyinde inili dağ vardır. İnili dağın büyük kısmı hep mağaradır. Zirvedeki mağarada esir bir kız resmi vardır. Resmin arkası kapalı odadır. Yükümüzü koyduk nişanladık. Çömlekçi dağında örmeli doldurma oda vardır. Bu odada kaya sandıklarımız vardır. Nişanlıdır. Kapısı çamurlu dereye bakar ve kapıda dikenli çalı dikilidir. Meşeli dereden çağlayan kayaya çıkılırken meşeli derenin taşlık bölgesi boş süslü mezarlardır. Çağlayan kayadan suyun aktığı yer havalandırma olup sağındaki sallı taştan kapıya varılır.

(57)

Bu bölgeden kuş dağına varılır, kuş dağında yuvarlak bir kapı olup,yanında yuvarlak bir kabartması vardır.Kabartmanın içinde yük vardır.tepeden çoban pınarı görünür,çoban pınarı köyünden sabun taşı görünür,çoban pınarının ardındaki kör kilise tek katlı olup ayin odasının altı mahsendir.Kapısı dış girişten 1 adım içeridedir. Çoban taşının altında 3 deve yükümüzü koyduk ve put ile nişan verdik.çoban taşından bakıldığında yamaçta görünen ağzı dar ve uzun bur mağara vardır.Buranın adına arı mağarası denir.Bu mağara bal kayasının altında olup mağaranın duvar ardına yükümüzü koyduk ve renk böceği nişanını verdik.

(58)

Bu bölgeden hareket ettiğimizde gavur pınarına varılır. uradan kalaycı yokuşu görülür.Pınarın 3 arşın arkasına 1 kazan yük koyduk.kalaycı yokuşunda ise kayadan bir tepe olup içi 3 odalıdır ve yükümüzü koyduk.kapısı gavur pınarı ile karşı karşıya olup kapısını doldurma horasanla ördük. Karşı yamaca varıldığında buraya kaş dağı denir.Alt kısmı taşlı dere mevkisidir.Kaş derenin altı yine boş bir mağaradır ki içi sarkıklarla doludur. Mağaranın sulu olan kısmı yük odasıdır.su mekanizmalıdır.Buranın giriş kapısı taşlı derede bulunan iki alıç ağacının ortasıdır.Bu alıçların önü düz ve bir su kuyusu mevcuttur.O bölgede başka alıç ağacı yoktur.

(59)

Yine güzergah olarak geçtiğimiz bölgede vardığımız yerde kayapınar köyü mevcuttur.burası adını yarma dereden kayalar içinde çağlayan sudan almıştır.Kayapınardan doğudaki yamaçlı dağdaki ılıklıpınara varılır.Ilık pınardan suyumuzu içip pınar önüne bir yük koyduk.3 arşın dere kayapınar ve ılıkpınar yamacındaki sazlık bölgeden geçilip varılan yerdeki sarp boğazda obalaştık.Buradaki mağaralar odalar bize aitti.Buralardan yükümüze biraz yük aldık gideceğimiz kiliselere, manastırlara ve fakir kimselere vermek için yola çıktık.Yolumuz ipek yolundan tilki boğazından arkada bulunan kara sazlığa ulaşıyordu.

(60)

Kara sazlıktan yol alındığında yine uzun ali köprüsünden geçerek batı yöndeki altınlı bağlar mevkiine geldik. Altınlı bağlardan yıldızdağı, karadağı, samandağı görülürdü. Altınlı bağlarda bir obalaşma kurduk. Altınlı bağdan karşı sırtın altını oyarak içini darphane olarak kullandık.Biz burada beyliklere beylik paraları basıyorduk. (…..) içeride çok yükümüz vardı ki bir gecede koca dağ çöktüğünden burası altın bağlar olarak silinde ve çukur yayla adını verdik.Çukur yayladan yine bir yola çıktık yolumuzdaki taşlı burun mevkiinde (toz veya yaz veya taş) taz ambarları yapmıştık.Taş kuyuların arka mağaradan geçen suyla taşlar yıkanırdı bura taş olarak kapatıldı ve put ile nişanladık.

(61)

Buradan dar boğazdan çıkıldığında ırmak boyunda beylik belinden yola koyulduk.Bu yolumuz üstündeki madenli su bölgesine uğradık.madenli su çok acıdır ki içenin aklı silinir.buradakilerden biz su isteyince içip te kuduracak mısınız diye cevap aldık.Burasının adını iç kudur koyduk.burada bir değirmen bir harman iki yaşlı ağaç mevcuttur. Değirmenin yanındaki değirmenci odasında değirmencinin parası olup Harmandaki büyük salın altında 1 yükümüz vardır.Değirmen suyu yolunda 6 deve yükü malımız mevcut olup, karşı yamaç tepede büyük bir mezar vardır.Burası mal mezarıdır.Mal toplamı 2 katırdır.

(62)

Bölgeleri bir bir gezip konaklarken yine yolumuzun üstünde vardığımız yerde dere kamışlık mevkiinde konakladık. u kamışlıkta yol aldığımızda yardığımız taşlı dağda yine mahsenleşme yaptık buranın yüklerini buraya boşalttık ve buranın ismini küçük mısır koyduk. Bu mahsendeki külçelerimiz burada işleyip takılar ve paralar yaptırdık.Karşıya bakıldığında söğütlü dere görünür. Çarşının kapısı uzaktan beyaz görünür şekilde nişanladık. Tepesinde bir büyük taş vardır. Söğütlü dereden güneye giderken (..? yelli veya yallı) yallı bayır mevkisinden dikenli dereden geçilir. Bu yallı bayırda insan zor yürür çünkü bayır çok kaygandır. Bu bayırın tepesinde bir mezar olup mezara yükümüzü koyduk ve gül nişanı koyduk.

(63)

Bu mevkiden yeşil dağa geçilir ve oradan uzun ovaya varılır uzun ovada put dağı vardır. Put dağının zirvesi kadın memesi gibidir. Bunun arka yarmasından dağın altına girilir. Giriş kapısı üzerinde traşlı şekilde resimli tabiattan olma büyük bir kaya vardır. Dağın altındaki odalarda kazanlar, siniler, tepsiler olarak ev eşyalarımız koyarak kaçtık. Çünkü bizim mahiyeti yine devletler baskın için aramaya başlamış ve peşimize düşmüşlerdi. Biz ayrı bir şekilde obamıza bir yer bulmaya çalıştık ve kendimize bir oba seçtik.Bura ince dar ve uzundu ki biz buranın adına incebel mevkisi olarak isim verdik.

(64)

Bu incebel sırtında bulunan yassılı kayada oyma odalar vardır. Bu odalara tepeden merdivenler vardır.yükümüzü bırakıp horasanla doldurup kapattık. İncebel burnunda bulunan toprak tepenin altından karşıdaki sofu dağına geçilir. Sofu dağının arka tarafı komple ormanlıktır. Kuzey tarafı çıplak kayalıktır. Ormanlık içinde bulunan tatlı çay yanındaki kırmızı sarp kayalığın altından giriş vardır. Bu girişin ağzını kırmızı horasanla örüp tabiat güzelliği verdik ve buranın karşısına bir oturma yeri yaptık ve ben buraya yerleşmeyi düşündüm. Burada 23 ay obalaştık ve yine göçler ve yine yollara devam ederdik. Yapılan oturum evine (emir evi) 8 katır yükümüzü bıraktım ve değirmen taşı ile kapatıp nişanını verdim.

(65)

Oradan yol aldığımız bölgede Armutlu yayla mevkii vardır. Bu yaylada bulunan öbeklerin hepsi mezardır. Buradan akan yer altından çıkan kaynak suyu vardır. Bu suyun adına sarı su adını verdik. Burada 2 ay obalaştık. Oradan karacaören köyüne geçtik. Sarı su pınarına yükümüzü koydum ve nişanladım. Karacaören köyündeki kara kiliseye vardık. Burası iki katlıdır. Bu kilisenin mahzeni çok zengindi. 21 put heykeli vardır. Buranın papazı bize düşmandı. Bu papazı biz öldürdük. Papazın orada bir toprak tepeye mezarını yaptırdık ve mallarını yanına koyduk.

(66)

Papaz pınarı ve papaz kuyusu ve papaz köprüsü karacaören köyündedir. Papaz pınarında papaza ait elmas ve altını kuyuda papaza ait sandıklı eşyaları ve papaz köprüsünde ise papaza ait kitaplar hitabeli taşın arkasındadır. Başka birinin sakladığı mallara bizim saygımız sonsuz olduğu için mallarını ellemedik burada biz 3 sene 8 ay konakladık. Karşılıklı yarma kayalıklarda çeşitli kaya mezarları horasan mezarları vardır. Bunları yükleriyle bulundurup nişanlarını verdik yeminledik.

(67)

Karacaören köyünden yol aldığımızda karşımıza çıkan kara köydü. Kara köydeki kayalıkları hep nişan işaretleri vererek ilgiyi bağladık. Oradan kızıl ören köyünde biz konakladık. Kızıl ören köyünde örme kemer evler, kireç kuyuları, tandırlar ve 9 tane su kuyusu vardır. Bir küçük kilise bir küçük manastır vardır. Bu kireç kuyularından ortadaki komple altınla dolduruldu. 9 kuyunun büyük olanından sekizine yol gelir. 8 kuyu kapalıdır. Büyük kuyu taş örme ve sarı horasan sıvalıdır. 8 kuyunun 6 sında altın 2 sinde kaya sandık mevcuttur. Manastır ve kilisenin malları 8 kuyuda saklıdır.

(68)

Kızıl ören köyünden yol aldığımızda yılanlı dereye varılır. Bu yoldan güneye giderken pelitlik meşelik ormanına girdik. Buranın düzlük olan yerdeki yaşayan birinin yanına varıp 3 gün kalıp yol aldık. Oradan sivri tepeye doğru yol aldık. Bu tepenin adı ise bir insan adıydı. Koca İsmail sivrisiydi. Mahiyetimle burada 4 ay konakladık. Alttan geçen küçük çay deresindeki kesmeli kayaların altlarına yüklerimizi koyduk ve nişan verdik. Buranın güney cephe düzünde mezarlıklar vardır. Bunların nişanlı olanlarında yükleri mevcuttur.

(69)

Sıralı dağlardan geçit yollarını bağladık ki buralardan gelip geçmek çok zor olmuştu. Bizim obalaşmamız burada biraz daha iyidir. Koca İsmail sivrisindeki oyma mağaraların içlerindeki sedir altlarına yüklerimiz gizledik ve nişanladık bu (mali veya mahalli) mağaraların çoğunun ağzını açık koyduk. Doğu yamaçtaki kambur dağın boğaz kısmından bir su akar. Bu suyun düz yamaçlı olan yerinde bir dağ içi şehri vardı. Dağın içinde çok geniş odalar vardır. Buradaki elbiselerin çoğunluğu ipekti. Burayı boşaltarak biz burayı kendimize mekan han ettik. Odaların dar olanlarının içinde derin tandırlar vardır. Bunlar bizim yükümüzle nişanlıdır.

(70)

Birinci bölgeden ayrılırken mahiyetimde bulunan komutan yahniyan ağır bir vaziyette yaralandı ki yolculuğu esnasında ölmüştü. Bunu yolumuzda bulunan tacerler kalesine gömdük. Tacerler kalesinde yükünün harici olarak bizlerde yük koyduk ve yolculuğumuza devam ettik. Vardığımız karadağ bölgesinde konaklama yaptık. Karadağda dağın içine bir kemerli tünel açıp çarşıya girdik ve o çarşıda 5 ay konakladık. Sayılı sandık ve yüklerimizi oraya koyarak kapattık. Tünelin yoluna taş kapılar yaparak çıktık. Kapı üzerini ok ve oymalarla nişanladık. Oradan yine yol alıp yolumuza devam edip talanlara devam ediyorduk.

(73)

Uzun köprü yaylasından geçen dikenli dere çalı pınarı çağlayan dere ve kara geçit buradadır. Dikenli derede bulunan alıç ağaçları birer nişandır. Alıç ağaçlarının yanında bulunan nişanlı taşlar yük mezarlarıdır. Çalı pınarın aktığı yerde bir adam boyunda bir kazan yükümüz vardır, bu kazan 7 kulpludur. Çağlayan deredeki sarp kayanın önünden alt mağaraya girilir. Mağara içerisindeki 14 odaya yüklerimizi koyduk ve kapıları bronz olup kilitlidir. Çıkış kapısına da çağlayan kaya adını vererek sarp kayayla kapattık ve nişanladık. Kara geçit çağlayanın karşısındadır. Kara geçit deresindeyse çeşitli boş mezarlar vardır.

(74)

Kara dereden geçilip Karahasan köprüsünün doğusundaki dağa çıkıldığında zirvesinde sıralı mezarlar vardır bunlar nişanlıdır. Bu zirveye kara sivri denir.. Oradan doğuya bakıldığında beş parmaklar görünür. Beş parmaklar denilen mevki beş sivri burundur. Başlardan birer sivrileri normal dağ olup ortadaki 3 sivrinin içleri büyük mağaralardır. Bu mağaralarda çok büyük (mandıra veya mallar olabilir…? ) yüklerimiz vardır. Bu mağaraların çıkışlarını taşlı ve topraklı tepe olarak tabiat şekli vererek kapattık. Çıkış kapı önlerindeyse karamık (karamuk) çalısı mevcuttur. Kapılarda birer değirmen taşı kapalıdır. Buradan yol alıp gittiğimizdeki bölgelerde çeşitli obalaşmalar başlamıştır.

(75)

Vardığımız bölgedeki sazlık göl diye söylenen bölgeye indik. Buranın doğusunda kara çayır mevkisi batısında kara çadır mevkisi güneyinde dikme tepe köyü kuzeyinde ise duman dağı vardır. Kara çayır mevkiinde biz oba kurduk. Batıdaki kara çadır mevkiinde bulunan kara taşların altlarından mağaralara mahsenlere geçit vardır ve nişanlıdır. İçlerindeki tandır odalara yükümüzü koyduk. Dikme tepedeyse büyük toprak tepenin altında 3 katlı oda vardır. Orta katı yük ile kapalıdır. Duman dağına vardığımızda bu dağın zirvesinde bir evliya vardır. Bu evliyaya koca evliya adını verdik. Kesme salların altındaysa nişanlı kaya mezarları mevcuttur.

(76)

Duman dağının zirvesinden bakıldığında yine doğusuna bakarsak oradan tilki tepesi görülür, batısında kartal tepesi görülür. Güneyi düz oba olup kuzeyinde acı ve soğuk pınar yaylası görülür.Tilki tepesinde bulunan taşlı bayırda çevresi çalılık olup çakıllığın içindeki (getreli…?) taşın altından koca mağaraya girilir. Mağaranın içindeki tavşan resimlerinin arkasında 51 deve yükünü kapattık. Oradan kartal tepesindeki kayalık burunda kurşunla kapalı kaya mezarları nişanlıdır. Acı pınar yaylasında 26 ay obalaştık ki acı pınar çevresi komple mezarlıktır. Bu mezarlar fakir ve yükü olanlarsa birer oyma çukurlu taşlarla nişanlıdır.

(77)

Buradan uzun dağ dibine vardığımızda Köroğlu yaylası güneyde kalır. Kuzeyinde poyraz deresi mevcut olup doğusunda İsmail sivrisi mevcuttur. Batı kısmından kara su geçer. Uzun dağ etekleri komple boş mezarlıktır. Köroğlu yaylasındaki Köroğlu adı verilen mağarada bir asker resmi ve bir at resmi vardır. Karşısındaki duvarda bir keman resmi olup kemanın arkası yüklü ve kapalıdır. Poyraz deresi çalılık ve rüzgarı kesilmeyen bir deredir. İsmail sivrisinde bulunan eteklerdeki öbek taşlardan yukarılara çıkışta kapatma yüklü kaya mezarları mevcuttur ve nişanlıdır.

(78-79)

İsmail sivrisinden kuzeye bakılınca yine dar boğazlardan saraycık yaylasına varılır. Oradan sarı kayalar sıralı şekilde görülür. Saraycık yaylasında sarı su çıkar. Kaynar dağı vardır. Kaynar dağın kenarındaki büyük akan suyun yanındaki koca taş denilen üzeri çok düz ve kenarları oymalı kayadır. Orada bulunan mihrap resminin önünden giriş kapısı vardır. Tüneli kesme mermer ile kapalıdır. Kesme mermer taşların nişanı olanların altlarında yükü vardır. Mağaraya girildiğinde mağara 7 kola ayrılır. 7 kol ayrı odalara gider. Soldaki odada işlenmiş mermer kral koltuğu olup diğer odalar yük ile doludur.

(79-80)

Oradan kuzeye bakıldığında kara dere görülür. Kara dere yolundan varıldığında orada bulunan köpüklü kör pınara varılır. Bu pınarın altından kazanlı dağına yol gider. Kör pınarın 2 arşın sırtında 3 kulplu 1 kazan yükü mevcuttur. Kazanlı dağının etekten zirvesine kadar komple mezarlıktır. Zirvedeki 2 çakıl 3 toprak tepelerin altında çakıllarda 2 topraklarda 3 er oda mevcuttur. Bu odalarda 18 -21 – 13 – 9 – 24 katır yükü malı mevcuttur. Bunların kapıları doğuya bakıp kapılarının nişanlarında karamık (karamuk) çalısı dikilidir.

(81)

Bu tepelerin zirvesinden bakıldığında balıklı göl ve asker dağı görülür. Balıklı göle giderken yol üzerinde fettah deresi mevcuttur. Fettah deresindeki yaşlı pelit ağacının dibindeki topak bir taşın altında ufak bir yükümüz vardır. Taşın üzeri oymalı nişanlıdır. Balıklı göl kenarındaki taşlı tepenin altında 5 odalı bir mahsen vardır ki mahsenin içi resimlerle yapılmadır. Bu mahsenlerin 1 odasını yüklerimizle doldurdum. Diğer odalara kum doldurup çıkışını sağlam kayalarla kapattık. Kayalar üzerinde balık resimleri olup nişanlıdır. Balıklı gölün çevresindeki kesmeli burunlarda çeşitli yüklü mezarlar vardır bunlar nişanlıdır.

(82-83)

Bölgelerimiz obalarımız ve nişanlarımız hepsi sıra ile sıralıdır. Buradan yol aldığımızda Karabitin yaylasına varılır. Karabitin yaylasında bulunan çakıl dağının altında gizli bir kilise vardır. Bu kilisenin mahsen ve odalarına yükümüzü koyduk. Kilisenin çanı girişin üstünde olup kendisi altındır. Buradan küçük kızıl tepe görünür. At meydanı kızıl tepe ve horoz kalesi karşı karşıya bakar. Kızıl tepe ve horoz kalesinin yükleri içindedir. At meydanından ikisini sağlı sollu duruma getirildiğinde girişlerin kapı üstünde bulunan büyük taşlar görünür. Bunların üzerlerinde nal ve at (ok’da olabilir) resimleri ile nişanlıdır.

(85)

Mahiyetimle bu bölgelerde gezerken serkis ve antranik hastalanıp öldüler. Bunların mezarlarını sülüklü göl ve tuzlu göl ortasında bulunan kılıç kayaya koyduk. Kılıç kayanın etrafında çevresinde çeşitli boş mezarlar vardır. Buranın çevresinde çeşitli dilek amaçlı atılan paralar vardır. Sarp olan kayalarda oymalı kaya mezarı olup yükü ile nişanlıdır. Serkis ve antranikin mezarlarında sandık kayalarla yükleri vardır. Bu iki mezar birbirine geçmeli olup yanlarında bir yaşlı meşe ağacı ve üzerinde iki kuş resmi olan bir taş vardır. Bu taşın altından mezar girilir ve nişanlıdır.

(86)

Oradan doğuya 55 arşın varıldığı zaman sinekli ovaya varılır. Burada birde sinekli mağara vardır. Sinekli mağara içinde 7 kurşunlu delikli delikli duvarın arkası yükü ile kapatılmıştır. Sinekli ovaya indiğimizde orada küçük bir sazlık vardır. Bu sazlığın adına kara bataklık denir. Bunun yamacında ise kuş sivrisi vardır. Buranın adına biz kırlangıç dağı adı verdik. Bu dağın eteklerinde ufak mağaralar vardır. Mağaraların içinde sedir olanların altında yükümüz olup bu dağın mağaralı yamacında çeşitli nişanlı yüklü mezarlar vardır. Bu dağ çıplak ve sarp kaya mağarası mevcut bir tepedir.

(87)

Buradan kırlangıç tepesinden batıya bakıldığında yanık dağ gözükür. Kuzeye bakıldığında ballı tepe görünür ve doğusuna bakıldığında uzun sivri bir dağ görünür. Bu tepeler mahiyet ovasında işaret kulesi olarak kullanılırdı. Bunların ballı tepe olanında büyük bir bal kayası mevcuttur. Kayanın yamacında ters ve düz ağaç resimleri yapılıdır. Bunların ortasındaki delikten arıların bal yaptığı görülür. Bal kayanın zirvesinde doldurma horasan altındaki mahsene 61 katır yükünü koyduk ve horasanla sıvayarak kapattık.

(88)

Sivri uzun tepeye vardığımızda bu tepenin adını hazan dağı adını verdik. Bu hazan dağının tepeden aşağıya 11 kat mağarası vardır. Bunlara içinden inilir ve çıkılır. Ana giriş kapısı dağın zirvesinde çakıl dolu çukurun içindedir. Üstten 8-9-10-11. Katlara yükümüzü koyduk. Buradaki yüklerimiz ağırdır. Sandıklar, kazanlar, kılıç sandıkları, mal sandıkları ile doludur. Yaşadığımız obalaşmanın en yüklü hazinesi burada olup ve burayı yapan bunları saklayan 91 kişilik mahiyetimi öldürüp buraya çakılın içine gömdük ve oradan yine ayrı yollara devam etmeye başladık.

(89)

Oradan kuzeye baktığımızda kepkin dağı görülür. Buranın yolu kızıl dereden geçer. Kızıl derede kızılcık ağaçları bol olduğu için adını oradan almıştır. Kepkin dağının adı kepkin kalesidir ki burada yaşamak için su kuyuları azap odaları ve misafirhaneler mevcuttur. Buranın mahsen odalarındaki yükleri biz koymadık. Kepkin kalesindeki yaşayan talan ettiğimiz aşiretin hazinesidir. Bizim buraya yük koymamıza gerek yoktur. Buranın duvarlarını uçurup mahsen kapılarını doldurup bıraktık. Ana giriş kapısına bir kral bir tabut resmi yaparak nişanladık.

(90)

Bu kaleden Avşar beylik ovası ve Çerkez çeşmesi görülür. Avşar beylik ovasına vardığımızda burada bulunan kara ağıl içine 9 deve yükü koyduk ve alt mahsenin üzerine çakıl taşları koyduk. Çerkesz çeşmesine vardığımızda bu çeşme örülü taşlarla kalın bir şekilde yapılıdır. Çeşmenin üzerinde kareli taş içerisinde çiçek resimleri vardır. Bu resimlerin içinde 2 put resmi vardır. Çeşmenin üstü yuvarlak olup 11 arşın gerisine 19 teneke altın koyduk. Nişanını çeşmenin arkasına çıplak deve resmi ile verdik. Malın üzeri komple çalılıktır.

(91)

Buradan yol aldığımızda güneye doğru çat pınarı ve gaz deresi görülür. Çat pınara vardığımızda iki çeşme arasına 1 kazan yük bıraktık. Oradan gaz deresine gelinir. Kaz deresinden turna dağı görülür. Kaz deresindeki kilise küçüktür. Fakat manastırı büyüktür. Buranın yüklerini manastıra sakladık ve girişi arkadaki dikili taşın yanındadır. Oradan turna dağına çıktığımız zaman bu dağın zirvesinde 8 tane şirane vardır. Bunlara yükümüz koyup horasan ile sıvadık ve birer taş dikip üzerlerine oymalı olarak nişanladık.

(92)

O bölgeden yürüdüğümüzde inlice pınarları ve göynük köyüne varılır. İnlice pınarlarında 25 adet çeşme mevcuttur. Bunların bazıları kudretten bazıları el yapmasıdır. Bu pınarların kudretten olanları saf el yapması olanları tatlı sudur. Pınarların 1 er arşın arkalarına büyük taşlar koyduk oymalı olan taşların altında yükümüz vardır. Göynük köyünden çıkmadan karşıya bakıldığında arap tepesi leylek kaya görülür. Göynük köyünün çevre kayalarında çeşitli kaya mezarları vardır. Arap tepesine çıkıldığında zirvede 3 mezar olup orta mezarda yükümüz vardır. İşareti (dikdörtgen gibi) oymalı nişanlıdır. Leylek kayasının altında 3 kulplu kazan vardır. Kaya harita gibi resimlidir ve kayanın bir buçuk arşın altındadır.

(93)

Oradan yol aldığımızda gıdırık kuyuları ve inlice yaylası görülür. Tandırlı köyünde obalaşma yapıp 34 ay kaldık. Gıdırık kuyuları 7 tanedir. Bunun 5 tanesini doldurup horasanla sıvayıp kapattık. 2 taneside biri su ile biri boş kalmıştır. Tandırlıda kaldığımız sürece inlice yaylasına mezarlarımızı yaptık. Buradaki karışık mezarların nişanlı olanları mallıdır ve bu inlice yaylasından yol aldığımızda bezirci dağına gelinir. Bezirci dağında bezir yapılan mağaralar vardır. Bu dağın tepesine tek bir mezar yaptık ve 16 deve yükü bıraktık. Buranın adını bezirci türbesi adını verdik.

(95)

Türbeden karşıya baktığımızda görülen çemberli dağa vardık. Bu dağın etekleri getnelidir. Getneleri komple boş mezardır. Dağın zirvesinde yuvarlak iki katlı oda vardır.Bu odaların alt kattaki yükü ile doludur. Odaların üstünde tabiata benzeyen büyük bir kaya vardır. Buradan bakıldığında güneyde kirkor yaylası ve girik pınarı mevcuttur. Burada yaşayan beyliğe yılanoğlu beyliği denir.

(96)

Kirkor yaylasında biz obalaşmıştık ki yılanoğlu ile bir talan yaptık ve kazanan biz olduk. Orada bir mağara vardır ki mağaran iç içe sanki yılanların yuvası gibiydi. Kirkor yaylasının say kayalık bölgesinde oymalı kaya mezarları yaptırıp yük olanının nişanladık. Burada bulunan girik pınarından çok tatlı soğuk su akar. Burasıda adını yılanoğlunun karısının adını almıştı. Bu pınarın 3 arşın sağ sol ve ardında 1 er torba yükümüz vardır. Bu çeşmenin yanından bağırılırsa yüksek ses yapılırsa suyu azalır ve içinden ha ha sesleri gelir. Çeşmenin suyu kışın sıcak akmaktadır.

(97)

Oradan karşıya balkıdığında beşikli dağı görülür. Beşikli dağının yamacında şarlı dere görülür. Beşikli dağın altı büyük bir çarşıdır. Bu çarşıda kuyumcu dükkanları vardır. Buralara dokunmadan bunların yanına yüklerimizi koyduk. Ve yaşel dağa bakan yarma kısmında kayalığı yıkıp çakıl halinde kapattık. Kapının tam üstünde sivri yerli kaya var. Buradan şarlı deredeki çeşitli oymalı kaya mezarları vardır. Bu mezarlar mallı ve nişanlıdır. Buradan tekrar yola çıkarken yarma derede kapatma kaya mezarında gül resimleri ile nişanının verdik.

(98)

Buradan tekrar sülüklü göle geçip oradan zaloğlu dağına vardık. Bu dağın tepesinden bakıldığında kuzeyinde görülen bey pınarı vardır. Doğuya bakılırsa tablalı dağ vardır. Güneye bakıldığında çiçek yaylası görülür. Zaloğlu dağında iki büyük mağara vardır. Sağda kalan mağara içine yükümüzü koyarak kapattık ve önüne su yolu yaptık. Solundaki mağara açık olup boş durmaktadır. Bey pınarının 3 arşın gerisine 1 kazan yük koyduk. Bey pınarı tablalı kaya zaloğlu dağının ortasında kalır. Buradan çiçek yaylasına indiğimizde orada küçük bir göl olup gölün içinde bir beyaz taş vardır taşın altı horasan doldurma oda olup içine yükümü koydum. Beyaz taş ile nişanını verdik.

(99)

Buralardan yine yol aldığımızda kirikor tepesinde obalaştık. Bu kirikor dağında (….?) taşlar tıpkı bir ayna gibi parlayan taşları vardır. Bu dağın zirvesi düz tablalıktır. Bu tablalık taşlarda oymalı kaya mezarları nişanlı olarak mevcuttur. Kirikor dağının zirvesinde aygören dağı ve aygörme(aygözme) köyü gözükür. Aygören dağında büyük bir mağara vardır. Bu mağarayı yüklerimiz ile doldurduk ve kapısına ay nişanı verip kapattık. Kapı önüne iki tane put mezarı yaptırdık. Oradan aygörme köyünde bulunan mezarlarda çeşitli mezarlar nişanlı olarak mevcuttur.

(100)

Aygözme köyündeki aygördü pınarının arkasına giderken 4 arşın gerisine 1 kazan altın koyduk. Aygördü pınarından yol alıp güney yanına giderken tavşanlı dağı çoban çeşmesi mevcuttur. Tavşan dağında bir kale olup buranın adına taştan kalesi adını verdik. Yüklerimizi kalenin çevresine 5 er arşın altlardaki kayalara nişanlarını verip altlarına gizledik. Çoban çeşmesine vardığımızda çoban çeşmesi 3 oluklu olup soğuk su akar. Buranın gerisine 6 arşın ardına her oluğa 1 kazan altın koyarak 3 kazan altını vardır. Çoban çeşmesi sarp kayaların arasındadır. Çeşmenin suyu 3 (kanatlı veya kanallı) dağın altından gelir.

(101)

Oradan yola çıktığımızda çukurcuk köyüne vardık. Çukurcuk köyünde çukur kilise vardır. Bu kilisenin yanında birde çukur hamam vardır. Kilisenin mahseni yoktur. Çukur hamamın taşları ve çeşmeleri altındandır. Buradan karşı yamaca has dağı denir. Bu dağın etek ve düz bölgeleri komple mezardır. Buraların yüklü olanları nişanlıdır. Nişanları gül resimlidir. Has dağının üstüne çıkıldığında arkalarda görülen çörtük köyüne varıp obalaştık. Buradan elmalı ovası görülür. Çörtük köyündeki kara derede bir darphane vardır. Bu darphanenin yükü içinde doludur. Burası Hititlerin olup boşaltmadık ve kapattık. Giriş kapısından büyük akar su yolu verdik. Sudan dolayı kapı açılışı zordur. Mekanizması 11 arşın akıntının geldiği yerdedir.

(102)

Uzun söğüte vardığımızda burada söğütlü köyü vardır. Söğütlü köyünde mahiyetimle obalaştık. Ve söğütlü yaylasında konaklamalar yapardık. Söğütlü köyünde söğüt çeşmenin arkasında 1 arşın gerisinde 3 kulplu kazan altın vardır. Söğütlü köyünde çeşitli mağaralar mevcuttur. Mağaraların bulunduğu yerin sırt cepheleri uçurumlu kayalıktır ve önleri komple mezarlıktır. Mezarların yüklü olanları nişanlıdır. Nişanları çakıl yığıntılarıdır. Oradan yol aldığımızda karşı boğazdan geçerek pınarlı köyüne varılır. Pınarlı köyünde Karapınar kilisesi vardır. Bu kilise üçgen şeklindedir. Kilisenin ayin odasından mahsenine geçidi vardır. Mahsenine yükümüzü koyduk ve buranın kapısını kilisenin arkasındaki taş tepenin önündeki kara çalının altından 23 basamaklı merdivenden girilir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 3 YORUM
  1. aizonalı turuva dedi ki:

    47. satırın öncesi yokmu… yada bunun devamı varmı

  2. hunkar dedi ki:

    yazanları buldunda diğerleri kaldı

  3. Anonim dedi ki:

    belkide ? kim bilebilir ?

BİR YORUM YAZ